Birçok defalar yazılı ve sözlü beyanlarımda da belirttiğim gibi, Urla’nın günümüzün en gözde cazibe alanı olmasında, yaptırdığı imar planlarında çok katlı yapılaşmasıyla izin vermeyen önceki dönemler Belediye Başkanı Bülent Baratalı’nın payı büyüktür.
Ancak Urla bu şansını gerek belediye bütçesinin yetersizliği ve gerekse de hizmet alanın büyüklüğü nedeniyle kentsel altyapı başta olmak üzere sahillerinin turizme kazandırılması hususlarında gösterememiş, ekonomik gelişme bakımından komşu ilçesi Çeşme’nin gerisinde kalmıştır.
Urla’nın yeterli gelişme gösterememesinin arka planında; bütçe yetersizlikleri, vizyoner yönetim eksiklikleri, belediyenin kalifiye personel eksikliklerinin yanında, bu ilçemizde yazlıkçı olarak ikamet edenlerin konutlarını ikinci adres olarak kullanıyor olmalarının da payı vardır. Geçtiğimiz günlerde sohbet etme fırsatı bulduğumuz siyaseten CHP adına şanssız bir tercih sonrası Urla Belediye Başkanlığını Kayyum olarak da üstlenen Kaymakam Murtaza Dayanç’a göre;
Urla’nın İller Bankasından almakta olduğu payın hesabında kullanılan nüfus verisi ile hizmet götürülen nüfus arasında nerede ise %100’e varan bir sapma mevcuttur. Zira Urla’nın İller Bankasından aldığı pay 68 bin nüfus esas alınarak hesaplanmakta, hizmet götürülen nüfus ise ilk özellikle yaz aylarında 150 bini geçmektedir. Dayanç’ın belirttiği nüfus artışına gerek İzmir ve gerekse de Kahramanmaraş merkezli depremlerin tetiklediği nüfus hareketleri ile olası İstanbul depremi nedeniyle daha şimdiden önlem alan İstanbul kaynaklı göç hareketlerinin de hesaba katılması ile bu sayının daha da artacak olması abartı sayılmamalıdır.
Bu durumda Urla’ya yerleşmeye karar veren deprem kaynaklı vatandaşlar ile yazlıkçılardan beklenilen davranışın resmi ikametgahlarını Urla’ya taşımalarıdır. Zira bu sayede Belediyenin İller bankasından alacağı pay ile de hizmette kullanacağı bütçe miktarı da artmış olacaktır.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen Belediye Başkan Vekilliği görevini de üstlenen Kaymakam Murtaza Dayanç döneminde yapılan bazı hizmetler göz önüne alındığında, bu kadar dar bir bütçe ile bunca hizmetin nasıl başarılıyor olduğu da merak konusudur.
Bu konudaki bir soruma Dayanç’ın cevabı ise;” Var olan bütçeyi verimli kullanmak ve elbette ki devletten destek alınarak” olarak ifade edilmektedir. Kabul etmek gerekir ki; sayın Dayanç’ın sahilleri işgalden kurtarıp, buraları modern şehircilik esaslarına göre inşa ettikten sonra halkın istifadesine sunan uygulamaları ne sıradan bir siyasetçinin ne de sıradan bir kamu görevlisinin yapacağı işler değil, içinde hizmet aşkı taşıyan vizyoner bir insanın yapabileceği işlerdir.
Mensubu olduğum CHP’li dostlarım bana kızmasın ancak samimi görüşüm Dayanç’ın Baratalı’dan sonra Urla’nın ikinci şansı olduğu yönündedir.
