Suçlu kim?

Yazar :

Türkiye’nin uğradığı yüzyılın felaketi büyük deprem sonrası binlerce binanın bir anda yıkılması sonrası… Nasıl? Neden? Niçin? Sorularının cevaplarını araştırır olduk. Bazı binaların çökmesi, bazı binaların da ayakta kalmaları, kural tanımazlık ve denetim konularını tekrar gündeme getirdi… 

İnşaat mühendisi ve Türkiye’nin en büyük ilçelerinden Konak’ta 10 sene Belediye Başkanlığı yapmış Ahmet Sarışın tecrübesiyle yazıyorum. 

1999 Körfez Depremi, öncesi inşaatlarda etkin ve yaygın işleyen bir denetim mekanizması söz konusu değildi. Yaşanan depremlerden çıkarılan dersler sonrası, imar mevzuatı anlamında eksiklikleri ve boşlukları önemli ölçüde giderildiğini söylemek mümkün. Ecevit Koalisyon Hükümeti tarafından 2001 yılında çıkanları “Yapı Denetim Kanunu” ne yazık ki inşaat şirketleri ile denetim şirketleri arasında sınırların çekilememesi sonucu denetim işleyişinde ciddi sorunlar yaşandı.

Müteahhitlerin, denetimcileri seçebilmesi, kuralların uygulanmaması gibi çok ciddi ihlalleri de beraberinde getirmiştir. Bunun üzerine daha sıkı bir sistem getirilerek denetim şirketlerini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kontrolündeki oluşturulan bir havuzdan otomatik olarak seçilmesi uygulamasına geçilmiştir. Bugün Türkiye’de bir inşaata başlayabilmek içim, önce Belediyelerden, İmar Durumu Belgesi alınması gerekir. Bu bölgeye uygun inşaat projesi hazırlanacak. 2000 yılında yürürlüğe konulan jeoloji mühendislerinde “ Zemin Etüdü” yapılacak. Proje aşamasında daha önce olmayan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolündeki havuzdan bir “Denetim Şirketi” görevlendirilecek. Denetim şirketi, Mimar ve Mühendislerin hazırladıkları projeleri inceleyip “UYGUNDUR” diye ONAY vermesi gerekecek.

Belediyelerin İmar Müdürlüklerindeki Teknik Ekip Mimarı, Statik, Elektrik, Mekanik ve Zemin Etüt raporlarını ayrı ayrı inceleyerek, uygun olup olmadığına sağlam bir bina inşa edileceğine kanaat getirdiklerinde projeye onay verecekler. Artık inşaata başlanabilir. Denetim şirketi inşaatın her aşaması denetlemesi ve Belediyeye Raporlanması gerekir. İnşaat bittiğinde müteahhit, belediyeye başvurarak “Yapı Kullanım İzin Belgesi” talep edecek, Belediye İmar Müdürlükleri A’dan Z’ye kontrol ettikten sonra “Bu binada güvenli bir şekilde yaşanabileceği” sonucuna varırsa oturma raporunu düzenleyerek, elektrik, su, havagazı vb. bağlanmasına izin verir.

Mevzuat bu… Şimdi depremlerde çöken binalarda kimin sorumlu olduğu sorusuna cevap ararken, öncelikle inşaat sürecinin aşamalarına bakmamız gerekir.

Buna göre sorunu mevzuatta değil, uygulamada aramak gerekir.

Etiketler :
Kategori :
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir