Şimdi Urla zamanı

Yazar :

Urla ile gönül bağım 1970’li yıllara dayansa da gerçek anlamda Urlalığım üzerinden 35 yıl geçti. Mühendislik öğrencisi iken her metrekaresinde emeğim olan İzmir Fuar Müdürlüğü’ndeki görevimi mezun olur olmaz devam ettirmeyip, serbest mühendis olarak çalışmaya karar vermiştim. İnşaat mühendisi ünvanı ile ilk işime de Çeşmealtı Mavi Plaj Caddesi üzerinde üç adet dublex konut inşaatı ile başlamıştım.

Bu süreçte henüz bir köy görünümünde olan Urla’ya ve Urlalılara aşık olmuş, ilk evime de Çeşmealtı’nda yakın arkadaşlarımla birlikte yaptığımız bir sitede sahip olmuştum. Gerek Fuar Müdürlüğü’nde kazandığım belediyecilik deneyimin, gerekse siyaset yoluyla halka hizmet etme arzum nedeniyle, o tarihlerde siyasette tabanın söz ve karar sahibi olması ilkesine bağlı olan Erdal İnönü’nün SHP’sinde Konak Belediye Başkanlığı adaylığına niyetlenmiştim. 

1989 yılının Ocak ayında yapılan ön seçimlerde birbirinden güçlü 7 rakibimi geride bırakarak SHP’nin Konak adayı olmaya hak kazanmış, 31 Mart 1989 Yerel – Genel seçimlerinde de en geniş belediye başkanı ünvanı ile daha sonra on yıl hizmet ettiğim Konak Belediye Başkanlığım başlamıştı. Seçildiğimde Konak Belediyesi’nin sınırları bu günkü Gaziemir, Karabağlar, Balçova, Narlıdere ve Güzelbahçe’yi içine alan geniş bir hinterlandı kapsamaktaydı. Yukarıda Allah, yerde halkım şahittir ki, on yıllık başkanlığım döneminde Konak’ın her mahallesinde her sokağında yol, yeşil alan, park gibi hizmetler yapmakla kalmadım, bu hizmetleri yaparkende halkımla iç içe oldum. Bürokratik formalitelere boğulmayan bir belediye başkanıydım. Gün geldi Urla’nın İskelesi ve Çeşmealtısı, gün geldi Kahraman askerlerimizin Menteş, Uzunada ve Ege Ordu Komutanlığı’nın asfaltlarını da yaptım. Doya doya bir on yıl geçirdim.

Yazları yaşadığım Çeşmealtı’nın, Urla’nın sorunlarını da Konak’ın sorunları anlayışı ile ele aldım. Aşık olduğum Urla’nın, Çeşmealtı’nın bir türlü bitmeyen yol, kanal, park vs. gibi altyapı sorunlarını gördükçe, kendim sorumluymuş gibi hissettim. Çözüm üretenleri  teşvik edip, destekledim, çözüm üretemeyenlerine de ah çekip, iç geçirdim.

Artık ben yazları dört ay yaşadığım ve Çeşmealtılı merhum dostum Mustafa Karasakal abimin deyimiyle “İğreti Urlalı” değil bir kaç yıldır Urla’yı 12 ay doya doya yaşayan “Tam Urlalıyım”…

Bu nedenle de bilgimle, deneyimimle bu saklı cennete hizmet edenlere katkı koymaya çabalıyorum. Sloganım da “Şimdi Urla zamanıdır.”

Etiketler :
Kategori :
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir