Geçtiğimiz deprem sürecinde, yaşayan yaşamayan kim varsa göçük altında kaldık. Yaramız o kadar derindi ki, uzatılan yardım çığlıklarının yankısı güçlükle yolunu bulabildi. Öyle ya da böyle ölüme pabuç bırakmayan insanlar ve tek yürek birliğini gördükçe, umutlu bir merhaba demek istiyorum.
Ülkecek, yıkılan binaları gördükçe kendi çatımızın güvenliğini sorgular olduk. Keşke toplum olarak bu kaygıya en başından kapılsaydık ve acının tadını hiç bilmeseydik. Bende bu acıyı tatmamak adına, kendi yaşadığım yer ile ilgili ufak bir araştırma yaptım.
Urla 544 konutlar, 2 katlı dubleks mantığıyla oluşturulmuş müstakil evlerdir. 544 adet olması sebebiyle 3 bölgeye ayrılmıştır. Evlerin yapısı aynı, fakat birçoğunun tasarımı birbirinden farklıdır. Çok katlı apartmanlardan oluşan bir toplu konut projesi olmaması sebebiyle, döneminin ilklerindendir. Yapıldığı ilk günden beri burada oturan komşulardan edindiğim bilgilere göre, şiddetli depremleri kaldırabildiğini görmüşler. Yapının dayanıklılığı hakkında edindiğim bilgiler şimdilik kulaktan dolma duyumlar, fakat bu ve bunun gibi yapılarda imzası olan, Bülent Baratalı’nın “Urla’nın Mimarı” olarak adlandırdığı isim olan “Baran İdil” adını duyduğumda rahat bir nefes aldım. Kendisi, 544 konutların yanısıra, bin konutlar ve eski belediye binasınında mimarıdır.
Nüfusu daha üretken hale getirmek için, buraya, eğitimli, mali durumu yüksek, sosyal yönü kuvvetli olan nüfusu çekmek için iki tane önemli toplu konut olan, 544 evler ve binkonutlar yaptırdığını söyleyen Baratalı, İdil’in Urla için çok önemli bir yere sahip olduğunun da altını defalarca çizmiştir.
Bu önemli insana kısaca değinmek istiyorum; Baran İdil, 1934’de Niğde’de doğmuştur. İ.T.Ü’den Yüksek Mühendis Mimar ünvanıyla mezun olmuştur. 1960 kuşağının kent plancısı mimarlarındandır. Urla, Safranbolu imar planları onun elinden çıkmıştır. Mimarlık ve kent planlaması çalışmalarına katılmış, ödüller almıştır. Tamer Başbuğ ve Hasan Özbay ile birlikte sürdürdüğü ortak çalışmalarda tek yapı ölçeği ile kentsel alanları bütünleştiren tasarımlar üretmiştir. 25 aralık 2019 tarihinde vefat etmiştir. Bu önemli insana, Urla halkı olarak teşekkür borçluyuz.
Sonuç olarak, deprem bölgesi olan Urla’nın yapılaşmasında 2 katın önemi bizim için şansı temsil ediyor. Bu yüzden bir nebze güvende hisssediyorum kendimi. Peki diğer yerlerde yaşayan bireyler? Sizlerin içi yeterince rahat mı? Herhangi bir tedbir aldınız mı? Acıya katlanmak mı yoksa bertaraf etmek mi?
Seçim sizin…
Umarım iş işten geçmeden kararınızı vermiş olursunuz.

