Üçüncü sayımıza ulaşmakla henüz heyecanımız geçmese de artık konu başlıkları ile yazı dizisi gibi memleketimizin muhtelif konularda uygulamaların aksayan ve iyi durumda olanlarını dilimiz döndüğünce yaşadığımız deneyimlerle aktarmayı ve vatandaşın sesi olmaya devam ederek yürütmenin yaptığımız bu amme hizmetinin daha özellikli olmasını ve sürmesini diliyorum!…
Hükümetin yeni bir anlayışla sürdürdüğü kamu özel sektör veya sadece kamu eliyle yapmış olduğu şehir hastaneleri şu anki mevcut devlet hastanelerini de revize eder bir durum oluşturuyor. Yalnız bu durum ulaşım koordinasyonu ile birlikte çözümler sunulmasını da gerekli kılıyor. Eski devlet hastanelerine ulaşım daha kolay iken bu tip büyük ölçekli hastanelerin imalatı içinde büyük arsalara ihtiyaç duyuluyor. Şehir merkezlerinde yaşanan keşmekeşlikler de ortada iken bu ölçekte büyük arsalara da sahip olmak imkansız. Zamanında yapılan küçük ölçekli planlamalar dolayısı ile çarpık bir kentleşmeye sahip eski yerleşim bölgelerinde bu tip arsalar bulmak mümkün değil. Bu yüzden de bu şehir hastaneleri yeni imara açılan veya rezerv alanlarında ancak inşa edilebiliyor. Bizdeki arsa yaratmak için yapılan projeler de imar gelmeden önce alt yapılar tesis edilmediğinden birçok zorluklarla da karşılaşılıyor. Halkın da eski yaşam bölgeleri bu hastaneler uzak kalıyor. Bu da ulaşım koordinasyonları sağlanana kadar vatandaşın hizmet almasını zorlaştıran başlıca sebep oluyor.
Bunun yanında bu modern tesislere ulaştığında da son tetkik ünitelerine sahip olan bu hastanelerin personel eğitimi yerleşke yönetimi doktor ve sağlık personeli istihdamı da ivedilikle çözülmesi gerekli sorunlar tamamlanmadan bu güzide tesislerden tam kapasiteye ve verimliliğe ulaşmak zorlaşıyor.
Bunların tamamının halledildiğini düşünsek bile şu an yaşanan ilaç üretim ve satışında çok büyük sorunlarla karşı karşıyayız. Eski bir ecza deposu sahibi olarak geçtiğimiz hafta sonu yaşadığım hadisede babam için gerekli ilaçları dört nöbetçi eczane gezmeme rağmen temin edemedim. Hayati tehlike arz eden bu durumda sadece semtimizdeki poliklinik doktorundan çok özel bir hizmet alabildim. Benim durumumda olmayan birinin de böyle bir hizmeti almasının da hem maddi hem de manevi olarak ulaşması orta halli bir vatandaş için bile çok güç olduğunu biliyorum.
İlaç hammaddelerinin birçoğunun ithal olduğu bir ülkedeyiz. İmalatçı firmaların pahalıya temin ettiği ve döviz ödediği bir ham maddeden de ucuza ilaç üretmenin ve satmanın da mümkün olamayacağı da aşikar. Hiç kimse zararına satacağı bir ürünü üretmez ya da ithal etmez. Sağlık Bakanlığı, bu konulara vakıf olmasına rağmen önlemleri almakta maalesef ki geri kalmıştır. Sağlık konuları ivedilikle çözülmesi gereken en önemli ve sosyal bir konudur. Vatandaşın eczacı ile veya daha sonra doktorla tekrar tekrar baş başa kalması ise bazı istenmeyen hadiselerin oluşmasına da çanak açıyor. Bunların haricinde hayati öneme haiz kanser vs kronik rahatsızlığa dair ilaçların temini son günlerde önemle üzerinde durulan SMA hastası bebeklerin ilaçlarının temini ve halka ulaştırılması, bu tip ilaçların bedellerin den katkı payı alınmaması SGK’nın bu bütçeyi karşılaması da sosyal bir sorun olarak karşımız da duruyor. Devletin imkanları tabii ki de sonsuz değildir ama sağlık ta en öncelikli sosyal konuların başındadır. Bütçe de bunun büyük bir açık yarattığını da bilincin de olarak bazı bütçelerin kısılabildiği kadar kısılıp buraya kaynak yaratılması da bir zorunlu haldir.
Son olarak da bir sosyal konuya değinmek istiyorum ki bu konu da bir devlet politikası olmalıdır.
Artık modern çağda yaşayan bir toplum olarak akraba evliliklerinin ve kalıcı psikolojik rahatsızlığı olan ve kalıcı genetik hastalığı olan bireylerin evlilik yapması kanunla yasaklanması gerekir!… Bunu temin için de evlilik öncesi nesep araştırması ve gerekli genetik kan tahlillerinin yapılmasının psikolojik ve nörolojik testlerin yapılmasının kanunla zorunlu hale getirilmesi sağlıklı nesillerin oluşmasında da çok önemlidir. Bunu uygulayan pek çok ülkenin olduğunu da biliyorum. Belki içinizi karartan bir yazı oldu ama bunlar ülkemizin gerçekleri ve çözüm bekleyen sorunlarıdır!…
Tüm okurlarıma sağlıklı mutlu huzurlu günler diler saygı ve sevgilerimi sunarım… Haftaya kadar kalın sağlıcakla!…