Martişor Fericıt

Yazar :

Bugün 1 Mart. Eşimin işinden dolayı yaşadığımız Bükreş’te, yılın çok sevdiğim zamanları bu günler. Piata Unirii, Piata Universitate, Piata Romana, alışveriş merkezleri, çeşit çeşit hediyelik satan yerlerle şenlenir. Onları gezmek, zevkime göre bulduklarımı almak çok eğlenceli gelir. O dondurucu soğuklarda bile, tezgahar kurulur, cıvıl cıvıl insanlarla dolar taşar. Her zaman insanları mutlu edecek bir şeyler bulmak ne güzel. Hayatı monoton olmaktan çıkarıyorlar.

Martişor Efsanesi

Tarihçilere göre, Romanya topraklarının eski sahipleri Dak’lar, 1 Mart tarihini yeni yılın başlangıcı olarak kutluyorlardı. Martişor adeti ise yeni yılın bir sembolü olarak kabul ediliyordu. Bazı arkeologlar bölgede bulunan 8 bin yıl öncesine ait bazı madeni takıları bu gelenekle ilişkilendiriyor.

Romen kaynaklarındaki en yaygın rivayete göre tarihin eski dönemlerinde, Dochia isimli huysuz ihtiyar bir kadın, nefret ettiği üvey kızıyla yaşamaktadır. Üvey kızına eziyet etmekten hoşlanan kadın, ona kirli bir palto verir. Soğuk havaya rağmen beyazlayana kadar, paltoyu dere suyunda yıkamasını ister. Ne var ki gittikçe kirlenen paltoya ilaveten üşüyen kız (soğuk havadan) ümitsizce ağlamaya başlar. Yanında beliriveren bir delikanlı onun saçlarına sihirli bir çiçek iliştirerek, paltoyu alıp eve gitmesini söyler. Eve vardığında genç kız paltonun bembeyaz olduğunu fark eder. Beklemediği bir sonuçla karşılaşan kötü niyetli Dochia cadısı, kızın saçındaki kırmızı çiçeği görünce baharın geldiğini düşünüp koyunları otlatmaya dağa gider. Dağ başında üşüyen kadına aynı delikanlı görünerek “Soğukta kalmanın ne kadar kötü” olduğunu söyler ve ortadan kaybolur. Dağda soğuğa daha fazla dayanamayan kadın ve koyunları taş kesilir.

Bu efsaneden esinlenen Romen halkı mart ayının ilk dokuz gününden birini kendilerine nine olarak seçer. Bugün nasıl geçerse, tüm yılın o şekilde geçeceğine inanır.

Bulgaristan’da da baharın gelişi ile beyaz ve kırmızı yünden yapılan, Martenitsalar, 1 Mart’tan başlayarak, martın sonuna kadar takılır. Bugünde Bulgarlar, yakınlarına, arkadaşlarına “Martenista” olarak adlandırılan sembolleri, yıl boyu sağlık ve güç dileğiyle hediye ederler. Martenitsalarda kullanılan beyaz renk uzun ömrü, kırmızı renk ise sağlık ve gücü temsil eder. Romanya, Bulgaristan dışında bazı Balkan ülkelerinde de bu gelenek devam etmektedir.

Hepinize en kalpten “Kırmızı-Beyaz” martişorler…

Kategori :
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir