Urla’da gündemi yakalamak, Türkiye gündemini yakalamaktan daha zor… Yerel siyasette sosyal medya ve yazı mecralarını kullanarak gündem tutmaya çalışan bazı hemşehrilerimiz, yeni polemiklerin oluşmasına neden oluyor. Bunun son örneği de Kent Konseyi Başkanı Hadi Başman ile Urla Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Ümit Arslan arasında yaşanıyor.
Kent Konseyi Başkanı Başman’ın ilçemizde yayınlanan Pencere Gazetesi’ndeki köşesinde kaleme aldığı yazıyı, sosyal medyada paylaşmasından sonra, Meclis Üyesi Arslan da zehir zemberek ifadelerin yer aldığı paylaşımla cevap verince, ilçemiz yeni bir polemiğin göbeğine düştü.
Başman paylaşımında, ‘’Urla’da kasaba siyasetinin çekişmeleri her gün kişilerin birbirini karalaması üzerinden devam ederken, Urla’nın değerli insanları yaşamayı seçtikleri bu coğrafyayı güzelleştirmeye devam ediyor.
Urla’da kadın kooperatifi Türkiye çapında ve takiben uluslararası platfomda tanınmışlığa adım attı.
Bağ yolu Uluslararası Green Destinasyon Ödülünü Urla’ya getirdi.
Michelin yıldızları ve Gault & Millau ödülleri ile Urla, son yıllarda gastronomi alanında Türkiye’nin en dikkat çeken destinasyonlarından biri haline geldi ve bu yıl ise konumunu pekiştirdi.
Bu başarılarda devletin, belediyenin, büyükşehirin katkısı olmadı, hatta yerel siyasilerin esnaf, ziraatçinin desteği sınırlı kaldı. Bu nedenle kadın kooperatifinin, Bağyolu’nun, gastronomi yolunun başarısı çok değerlidir’’ ifadelerine yer verdi.
Urla Belediyesi AK Parti Meclis Üyesi Ümit Arslan ise sert cümlelerle tepki gösterdi:
Arslan, ‘’Urla’nın Her Şeyi Bilen Başkanından Yine Boş Laflar!’’ başlığı ile paylaştığı yazıda şu cümlelere yer verdi:
‘’Urla Kent Konseyi Başkanı’nın kaleme aldığı bu yazı, adeta bir “urlalog” edasıyla, her konuda her şeyi bildiğini düşünen bir üslubun tipik örneği. Kendisini Urla’nın yegâne yorumlayıcısı olarak konumlandırmış, kasaba siyaseti dediği yerel yönetimleri bir çırpıda itibarsızlaştırmayı seçmiş. Ama gelin görün ki, yazının altına imza atan kişi, bu kadar eleştirdiği siyasetten besleniyor olabilir mi? Ne de olsa her konuda konuşmak ama iş üretmeye gelince kenara çekilmek, bildiğimiz eski bir tavırdır.
Kadın kooperatifleri ve Bağ Yolu projelerinin başarılarını tamamen gönüllülerin çabasına bağlamak, gerçeklerden kopuk bir yaklaşımdır. Bu projelerin arkasında devletin sağladığı altyapılar, teşvikler ve belediyelerin desteği var. Ancak bu katkılar, yazıda bilinçli olarak yok sayılmış.
Sürekli eleştirip, bir taş üstüne taş koymayan kişilerden biri olarak, Başkan’a şu soruyu sormak lazım: “Urla için bugüne kadar gerçekten ne yaptınız?” Konuşmak kolay, iş yapmak zor! Ama tabii, her şeyi bilen Başkan’ın mutlaka buna da “dalgasız” bir cevabı vardır. Çünkü Urla’da her şey onun fikriyle açılıyor, her şey onun bilgisiyle kapanıyor!’’
