Gündemlere genel bakış

Yazar :

İlk yazımızdan bu yana bir hafta geçmesine rağmen hala aynı heyecanla yazmaya ve ilk günlerin o heyecanından kopmadan haftalarca ve aylarca hatta yazabilmeyi diliyorum.

İlk yazıma gösterilen ilgi ve teveccühe de layık olmaya çalışacağımdan kimsenin şüphesi olmasın.

Konuştuğum tüm dostlarıma söylediğimi buradan da iletmek istiyorum. Tüm okurların görüşlerine açık olan bu köşe her türlü eleştiri ve uyarıya ve haber veya konu önerilerine de tüm şeffaflığıyla açıktır ve gerekli gördüğüm zaman da köşemde yayınlanabilir.

Gelelim gündem konularına:

Takdir edersiniz ki öyle bir ülke de yaşıyoruz ki gündem saniye aralıkları ile bile değişebiliyor. Bu hafta seçtiğim gündem konuları hakkında görüşlerimi sizlerle paylaşacağım. Ama asla biliyorum ki yazmadıklarım yazdıklarımın çok daha fazlası olacak. Bu konuları da sırasıyla diğer haftalarda bu konu başlığıyla ele almaya gayret göstereceğim.

Tabii ki gündem de en çok yer alan konular ;Seçim ve Geçim  :

Birinci konudan başlarsak Ülke yönetiminin şekilleneceği seçim konusu seksen beş milyon vatandaşımızın ilgi duyduğu konuların nasıl ele alınacağı ülkede yaşanacak iyi veya kötü gelişmelerin sebebi olabilecek bir konu.

Seçmen sayımız fazlalaşmasına ve seçebilen sayısının da artmasına sebep olan yeni yasaya göre on sekiz yaş üstü kardeşlerimiz de bu seçimde oy kullanacak. Bu da bu seçimin rengini değiştirecek. Gençlerin büyüklere göre daha farklı talep ve beklentilerinin olacağı da çok aşikar. Tüm partiler de bunun farkında olarak bu kardeşlerimizin dediklerine de kulak asmak zorunda. Bu konuyu doğru anlayıp gerekli stratejileri geliştiremeyen partiler ise büyük oy kaybı ve hoşnutsuzluk yaşayacak.

Yaşı benimle eşit olanlar veya yakın olanlar yıllarca birçok iktidar, olay ve darbe ayrıca da birçok ekonomik kriz gördü. Biz aslında bugün olan bitenlere birazda şerbetliyiz. Bizi en çok ilgilendiren konular ise; emekli maaşlarının durumu, ülkenin huzur ve refahı, ileri demokrasi ,ülkenin beka problemi yaşamaması sağlık konularıdır.

Tabii ki buna ilave çok konu başlığı sıralayabilirim ama ben temel konularla sınırladım. Gençleri ilgilendiren en önemli konu ise eğitim ve eğitim de fırsat eşitliği, ekonomi programlarında kendilerine daha fazla pay ayırılması, mezuniyetleri ertesinde iş bulma, aile ve yuva kurma vs.

Ülkenin tam bağımsız olmasında en büyük temelin de ekonomi olduğu çok bilinen bir şey. Geçen yazımda belirtmek istediğim herkesin elini taşın altına koyması gerekliliğinin en fazla hissedildiği bir dönemden geçiyoruz. Her konuda bağımsız ve kendine yeter bir ülke olmanın da birinci şartı kaliteli ve herkesin tüketebileceği ürünleri imal etmek ve satmaktan geçiyor. Etrafı bunca sorunlu ülkeyle çevrili ve uzak bölgelerdeki emperyalist devletlerin kuşatması altında ki vatanımız, her zamankinden daha fazla çalışmayı ve üretmeyi mecbur bırakıyor. Tüm bunların yanında da ileri teknoloji ürünlerinin imalatına yönelik de eğitim yatırım ve kaliteli eğitilmiş iş gücü ihtiyacı da fazlalaşıyor.

Uzun vadeli kalkınma programlarına ve buna uygun da eğitim yatırım ve kaliteli yetişmiş iş gücü ihtiyacı bizim en stratejik kararlarımız olacaktır. Bu kalkınma hamlesinin gerçek olabilmesi içinde tarım politikalarının da bu düşüncemize uygun biçimde toprak ve ürün sulama ve yüksek değerli ürün yetiştirilmesine uygun eğitim ve alan ayrımlarının yapılması tarımın üst düzeyde bilinçle ve özel desteklerle güçlendirilmesine ihtiyacımız var.

Cumhuriyetin ilk yıllarında   olduğu gibi yüzüncü yılımızda da bu geçirilmiş tecrübeler ışığında Gazi Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK ‘ün yaptığı gibi bir takım kalkınma hamlelerinin top yekün tüm halkımızın ve devletin katılımıyla ve tıpkı o günlerdeki gibi karma ekonomi modeliyle gerçekleşmesine ihtiyacımız ve bunun milli bir politika olup tüm partilerce de desteklenmesine gerek var.  Üretenin sırtındaki kamburlardan kurtulması hakça refah dağıtımın yapılması da buna bağlı.

Doğru malları üreten ve satan ve aranan bir ülke olmak kendi kendine yetebilmek israftan kaçıp üretime ve eğitime destek olmak adaleti her konunun üstünde tutmak bizi en saygın ve hür bir ülke haline getirecektir.

Silahların konuşmadığı fikirlerin özgürce tartışılabildiği egodan uzaklaşmış politik değil milli konuların en ön plana çıktığı bir yaşam biçimi bize bunları sağlayabilir. Gerekirse herkesin şikayet ettiği darbe anayasaları yerine yeni dünya düzenine uygun ve milli çıkarlarımıza halel getirmeyecek hür demokratik ve vesayetsiz bir anayasa yazılabilir ve referandumla bunu taçlandırıp tüm dünyaya duyurabiliriz. Tabiidir ki bunun oluşabilmesi için tüm siyasi partilerin ve ‘’STK’’ların da fikir birliği ve bu hayati öneme haiz gereklilikte elini taşın altına koyması ve gereğini yapmak konusunda elbirliği ile çalışmayı görev olarak kabul etmesi şarttır.

Aslında her kişinin aklından geçen bu öneri ve görüşlerimi daha da ileriye taşımak ve yeni konulara geçmek mümkün ama önceliğimizin bu olması durumunda pek çok çözülememiş probleminde üstesinden geleceğimize inancım tamdır.

Benim yazımı okumak için gösterdiğiniz gayret dolayısı ile harcadığınız emek için hakkınızı helal edin

Tüm Ülkeme ve saygıdeğer Urlalı hem şehrilerime sağlıklı huzurlu mutlu ve bereketli günler dilerim

Sevgi ve saygılarımla!…

Etiketler :
Kategori :
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir