Eller taşın altına!

Yazar :

Yeni yıla girdiğimiz şu günlerde sevgili Urla’mızla ilgili öncelikle durum tespiti yapmamızda fayda görüyorum. Birkaç yıldır olduğu gibi bu yıl da nitelikli göç almaya devam ettik.

Bu durum geçmişten gelen ve ilaveleri ile altyapı, planlama ve SİT sorunlarını, çevre kirliliğini artırmaya devam ediyor. Maalesef ki bu durum yeraltı su kaynaklarını ve yer üstü kaynaklarımızı da fevkalade etkilemeye devam ediyor. Yaşanan iklim koşulları da yeraltı su kaynaklarının daha derinlere inmesine sebebiyet verirken artık az sayıda kalan çiftçimizi de daha da zor tarım yapmak durumunda bırakıyor.

Planlama eski, yetersiz ve kısmi planlamalarla bozulduğu için de artık yeni ve ihtiyaçlara uygun bir perspektifle ele alınmasını ve bunun ivedilikle hayata geçirilmesini zorunlu kılıyor!…

Sevgili Urla’mız bu çarpık yapılaşmaya ve eski planlamayla olması gerekenlerin dışına çıkılarak yapılan kaçak ve amacına hizmet etmeyen ‘’gecekondularla’’ hem belediye hizmetleri ve gelirlerinden yoksun   kalarak gelişme çabalarına hizmet edemez!…

Oldukça büyük bir yüzölçümüne sahip ilçemiz (727 km2), 67.000 kişilik nüfusa da erişmiş durumda. Hal bu durumda iken; bir tarafta üniversite ve onun getirdiği yapılaşmalar, ovaların tarım statüsünden villa arazilerine dönüşmesi, SİT sorunlarının ve koruma imar planlarının gereğinin uygulanamaması, bir taraftan üzüm bağları ve gastronomi alanlarına yönelinmesi, yeterli ve kaliteli turizm tesisi ile planlamasının yapılamaması, yarımada olmasına rağmen denizden yeterince faydalanılmaması, sürekli altyapı yenilemeleri yüzünden keşmekeş bir durum sergilemektedir.

Birçok tabiat güzelliği ve tarihi dokulara sahip cennet ilçemiz, şuandaki kimlik arayışı ile ilgili çok acil ve nitelikli bir planlamaya ihtiyacı ve buna uygun alt ve üst yapı yatırımlarını almak zorundadır!…

Yüksek nitelikli göç ile bunun getirdiği lüks yapı ihtiyacına uygun, kaçak yapılaşmayı önleyen, buna mukabil gerçek vergisel değerli konut uygulamaları yanında getto oluşmasına da engel olacak şekilde altyapısı yapılmış orta sınıf konut yapımına da ihtiyaç vardır. Tüm bu yapılaşmaya ilave gerekli sağlık, eğitim ve sosyal alanlar ile ticaret ve bacasız sanayi alanlarının da planlaması beraber yapılmalıdır.

Gelelim tarım ve turizm konularına; bunca uzun sahil yapısına mukabil nitelikli plaj, doğal plaj ve konaklama tesisi ihtiyacı da söz konusudur. Bunun yapımına uygun imar planlarının uygulamaya konması gereklidir. Bir beldenin gelişmesi, topyekun planlama, buna uygun tesis ve nitelikli işgücü, yatırımla mümkündür.

Tarım hiçbir şekilde göz ardı edilemeyecek stratejik bir konu olması dolayısı ile en önemli başlıklardan biri olmalıdır. Nitelikli ve korunması gerekli tarım alanlarının son teknoloji ve dijital imkanlar ile üniversitelerin gözetimi altında yeniden değerlendirilmelidir.

Organik tarım özendirilmeli, beldenin jeotermal kaynakları da ivedilikle kullanıma açılmalı, kıraç alanlarda topraksız jeotermal üst düzey seraların teşvik edilmesi devlet politikası olmalıdır.

Gerek gıda gerekse endüstriyel tarıma uygun bölgelere sahip olan ilçemizde buna uygun tarım politikaları ve planlamalarının yapılması hem ülkemiz hem de ilçemiz adına çok büyük girdiler sağlayacak ve iş imkanları da sunacaktır.

Tüm bu yazdıklarımı uygulama imkanına sahip olduğumuzu ve bunun için de sevgili Urla’mızda ikamet eden her bireyin de elini taşın altına koyması gerektiğine inanıyor ve bekliyorum.

Sözlerime son verirken yeni yılın ülkemize sağlık mutluluk başarı ve kardeşlik getirmesini dilerim

Kalın sağlıcakla!…

Etiketler :
Kategori :
Genel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir