Dar alanda kısa paslaşmalar!

Yazar :

Malum, şu aralar herkesin gözü Urla’nın üzerinde…

Hoş, Urla’nın göze girmesi son 20 yıldır vardı ama bu kez siyaseten girdi gözlere Urla…

Daha diğer partiler aday çalışmasını tamamlamadı, bağımsız olarak da şimdilik sadece ‘Haso’ var…

CHP’den 52 aday adayı var belediye başkanlığı için…

Genel merkezin inisiyatifindeki adayları bilmiyoruz…

Hal böyle olunca, kulisler de hareketlendi…

Geçmiş seçimlerden bildiğimiz üzere, her aday adayı (Ankara’dan garanti sözü!) alıp dosyasını verdi de tedbir elden bırakılmıyor garanti de olsa…

Kulisler çalışıyor, Köprübaşı’nda, Parkkave’de, Aşkın’ın Çay Ocağı’nda, Malgaca’da CHP Kahvesi’nde, Ferhat’ın kahve’de…

Velhasıl Urla’nın tek konusu başkan kim olacak?

Tabii bu kulislere siyaset uzmanı liderler öncülük yapıyor…

Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP önceki dönem Milletvekili Alaattin Yüksel…

Duayenler!

Aday adaylarının hücumuna uğruyorlar adeta…

Mustafa Günay, Hakan Yiğit, Ahmet Bahri Yalaz ve Selçuk Balkan, bu duayenlerle görüşmelerini tamamladı…

Ne konuştular, neyin sözünü aldılar ya da alamadılar bilmiyoruz…

Ama ilginç olan şu ki Urla’nın kaderi çizilmeye çalışılıyor…

Yani, CHP’nin Urlalı 3 bin 500 üyesinin, Urla’nın 80 bin yaşayanının kararı bu görüşmelerden mi çıkacak bilinmiyor…

Tatlı yiyip tatlı konuşarak gerçekleşen bu görüşmelerin ardı arkası da kesilmiyor…

Güzelbahçe’den meclis üyesi olmak isteyenler de orada, Karaburun’dan meclise girmek isteyenler de Gaziemir’de kendine yer bulmak isteyenler de Karşıyaka’yı belediye meclisinde temsil etmek isteyenler de…

Normaldir…

Koltuğa oturmak için her yol mübah olabilir bazen…

Hatta çoğu zaman…

Yalnız, fotoğrafı doğru okumak gerekir sergileneni görmek için…

Urla’da CHP’den 52 aday var ya! Bunların hepsinin de Urla’ya belediye başkanı olmak isteyip istemediklerini, başka hedefleri nedeniyle hedef şaşırtıp şaşırtmadıklarını anlamak gerekir siyasette…

Örneğin Mustafa Günay, Güzelbahçe Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yürütürken, Urla’ya talip olması ne derece gerçekçidir?

Örneğin Mustafa Denizli’nin, her fırsatta Çeşme’ye aşığım diye haykıran kızı Lal Denizli’nin Urla sevdası ne kadar gerçek olabilir?

Bunları iyi okumak gerekir!

Futbol antrenörleri tabii ki daha iyi bilir ama ‘Dar alanda kısa paslaşmalar’la gole daha çabuk gidilebilir çoğu zaman…

Göreceğiz!

Bunlar doğal şeyler de eski siyasetçilerin Urla’nın kaderini çizme çabasını nasıl karşılamak gerekir, bunda tedirginim…

Bu tür girişimler geçmişte de olmuştu…

Geçmişte de kulisler çalışmıştı…

Ve hepimiz gördük ki hüsranla sonuçlandı…

Olan Urla’ya Urlalılara oldu…

Aman dikkat!

Urla’nın gözü açıldı…

Artık şapka, ceket siyaseti sökmeyecek…

Benden söylemesi…

Kategori :
GenelaGündemaSiyaset

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir