Anadolu 26 Ağustos 1071’de Malazgirt Zaferi ile vatanlaşmaya, vatanımız olarak kurulmaya başladı. 30 Ağustos 1922’de kuruluşunun büyük zaferini kazandı.
Yahya Kemal’in belirttiği gibi kuruluşla kurtuluş arasında “BİN YIL“ Zaferleriyle ve mağlubiyetleriyle, sevinçlerimizle, acılarımızla millet olmamızı sağladı.
Devlet, Bayrak, Vatan duyguları gelişti. Aşiretler topluluğu olarak kalmaktan böyle kurtulduk.
30 Ağustos 1922’deki “büyük zafer’’in sonucu bütün bu değerleri harekete geçirmiş, organize olmuş, ordulaştırmış, sevk ve iadesini başarmış olmasıdır.
Milli mücadele yalnızca bir vatanseverlik ve kahramanlık destanından ibaret değildir. Aynı zamanda bir örgütlenme, planlama ve bir diploması zaferidir.
Mustafa Kemal düşman azaltma amaçlı diploması yürüterek başarıya ulaştı. Sivas Kongresinde “İtilaf Devletlerini“ değil sadece Yunanistan ve Ermenistan’ı işgalci diye düşman olarak tanımladı. Orduyu büyük taarruza hazırlarken diploması yoluyla düşmanları azalttı. Fransa ve İtalya’dan bile silah, mühimmat, kamyon ve birkaç uçak alarak orduyu güçlendirdi.
Dış işleri bakanı Yusuf Kemal Bey ile Fethi Bey’i Paris ve Londra’ya gönderdi. “Barışçı Çözüm“ görüşmeleri yaptırdı.
Yunanlılara ve İngilizlere Türklerin tarih gücünün olmadığına inandırdılar.
24 Ağustos’ta bu rahatlıkla Yunan genel Afyon’da balo tevtip edip, eğlenirken Mustafa Kemal, Fevzi Paşa ve İsmet Paşa ile Afyon’un güneyinde Şuhut’ta toplanarak büyük taarruzun başlatılmasına karar verdiler.
Bir yandan içimizdeki vatan hainleri ile mücadele ederken bir yandan da kurtuluş savaşını sonuçlandıran Mustafa Kemal ve arkadaşları 9 Eylül’de Yunanlıları Anadolu’dan göndererek Türkiye’yi işgalcilerden kurtardılar.
Zafer bayramı aslında kimin safhası kimin karşısında, hayatın neresinde durduğunu gösteren manevi bir pusuladır.
ZAFER BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Saygıyla minnetle anıyoruz….