Türkiye’nin önemli ulusal gazetelerinde muhabirlik ve haber müdürlüğü yaptıktan sonra, emekliliğini doğup büyüdüğü Urla’da geçirme kararı veren dostum Mustafa Özbesler beni arayıp;
‘’Urla’ya hitap eden bir gazete ve TV kanalı hazırlamak istiyorum. Sen de bir Urlalısın. Yardımını bekliyorum’’ dediğinde, hem mutlu oldum hem de endişelendim.
Endişelendim çünkü ben bir yazı-çizi adamı değil hizmet adamıyım. Kentin neresinde bir sorun varsa onu görür ve çözümü için kafa yorarım.
Allah bana, halka hizmet fırsatı verdi ve on yıl süre ile Konak’ta belediye başkanlığı yaptım.
Ben seçildiğimde Konak; güneyinde Güzelbahçe, kuzeyinde Bornova, batısında Karşıyaka ve doğusunda Karabağlar’dan oluşan devasa bir bölge idi.
Bu bölgenin her bir sokağında, parkında emeğim ve izim vardır. Benden sonra yenileri ilave edilmeyen bir çok cadde benim hizmet dönemimin eseri.
Ben bununla da yetinmedim. 35 yıldır yazları yaşadığım Urla’da, Çeşmealtı’nda da hizmetlerim var. En değerli varlığımız olan silahlı kuvvetlerimizin Uzunada’sından tutun birçok yerinde hizmetlerim var.
Bu hizmetlerin şimdilerde bakımsız ve ışıksız hallerini gördükçe kahroluyorum. Birçok park benim on yıllık hizmet dönemimin eseridir. En önemlisi de ben en önemli hizmetlerimi halkımın gönlünde yaptım.
Tek bir gün olsun ‘On dönüm bostan yan gel yat Osman’’ anlayışında olmadım.
Söz Ziya Paşa’nın olsa da merhum babam sıkça derdi ki; ‘’Eşek ölür kalır semeri, yiğit ölür kalır eseri…’’
İşte benim hayat felsefemi bu kültür oluşturdu.
En önemli rehberim de Büyük Atatürk’ümüzün ‘’Vatan sevgisi, ona hizmetle ölçülür’’ oldu.
Ancak en verimli dönemimde, kafa-kol ve çıkar ilişkileri ile önüm kesildi.
Önümü kesenlere gönül koydum ancak tek bir gün olsun halkımdan kopmadım. Her gün sokaklardayım.
Belediye başkanlığından ayrıldıktan sonra asıl mesleğim olan inşaat mühendisliği yanında benden katkı isteyen birçok belediye başkanına da yardım ettim.
Dürüstçe ifade etmeliyim ki, bunlar arasında en çok da Urla’nın belediye başkan vekilliğini de yapan Kaymakamımız Sayın Murtaza Dayanç’a hayran oldum.
Benim tarzım bir yönetici. Nerede ise uyumadan çalışıyor. Urla Belediye Başkan Vekilliği görevini üstlendikten sonra Urla’nın çehresini değiştirmeye başladı.
Ben lafa değil icraata bakarım.
Murtaza Bey, yılların ihmal ve işgaline uğramış İskele, Çeşmealtı sahillerindeki işgalleri sona erdirmekle kalmadı, buralara benim hayalimdeki projeleri yaptı.
Biliyorum. Murtaza Beyi takdir ettiğim için başta kendi partimin yetkilileri olmak üzere bana kızıp, ‘’Nasıl olur da bir kayyumu översin’’ diyeceklerdir.
Ben deneyimim ve yaşım itibariyle bunları aşmış bir adamım.
Dedim ya benim hayat felsefem ‘’Vatan sevgisi, ona hizmetle ölçülür’’dür.
Kim taş üstüne taş koyarsa onu över ve takdir ederim.
Gerisi boş laf.
Sonuç olarak şunu belirteyim;
Ben İzmir’i çok seviyorum. Onun bir parçası olan Urla’da yaşamaktan çok mutluyum.
Yaşadığım yere bir faydam olursa da bundan mutlu olurum.
