Oktay Hasırcı yazdı:
Merhaba dostlar, nasılsınız? Malum, salgın hız kesmeden devam ediyor. Öksürük, balgam, halsizlik derken insanı yatağa düşürüyor ve öyle kolay kolay da geçmiyor. Hava bir sıcak, bir soğuk; gün içinde bile değişkenlik gösteriyor. Aman dikkat edin! Beni de yakaladı ve bir süre dinlenmek zorunda kaldım. Şükür, şimdi daha iyiyim.
On bir ayın sultanı Ramazan ayındayız, hayırlı Ramazanlar dilerim. Sağlığımıza, sıhhatimize ve hijyen kurallarına daha çok dikkat edelim. Malum, oruçluyken hastalanmak istemeyiz.
Günlük hayatta saygı eksikliği
Gelin, günlük hayattan ve gündemden bahsedelim. İlçemizde trafik her geçen gün daha da yoğunlaşıyor. Kış aylarında bile kalabalık olan yollar, araç trafiği yüzünden geçişleri zorlaştırıyor. Direksiyon başına geçenler, yayalara saygı göstermiyor. Ancak ne gariptir ki, aynı yaya direksiyon başına geçtiğinde o da aynı şekilde davranıyor. Saygı yok!
Ne yayaya ne başka bir araca… “Ben geçeyim de ne olursa olsun” zihniyetiyle hareket edenler, park etmek isteyenlere zaman tanımayanlar… Oysa biraz empati yapmalıyız. Az sonra sen de aynı duruma düşebilirsin. Unutulmaması gereken bir şey var: En az sizin kadar başkalarının da yaşama hakkı var. Lütfen, biraz daha saygılı olalım!
Gündemdeki konulara baktığımızda da yine saygısızlık ön planda. Şehitlerimize, şehit ailelerine, vatanımıza, bayrağımıza ve Cumhuriyetimize gereken saygıyı göstermeyenler var. Buna karşın terörist başı ve yandaşlarına konuşma hakkı tanınıyor. Adalet için de saygı şart!
Atasözleri ve adaletin durumu
Aslında, haksızlıkların bu denli prim yaptığı bir ülkede saygı beklemek fazla iyi niyetli olmak gibi. Atasözlerimiz bile bu durumu gözler önüne seriyor:
- Yolsuzluk yapan için: “Bal tutan parmağını yalar.”
- Kadına şiddet uygulayan için: “Kızını dövmeyen dizini döver.”
- Emekliye, işçiye, fakire fukaraya: “Aza tamah etmeyen çoğu bulamaz.”
Bu anlayışla ilerlemeyi bırakın, geri gidiyoruz!
Ancak doğru söylenmiş ve mutlaka uyulması gereken sözler de var. Bana sorarsanız en önemlisi:
“Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir. İlim ve fenden başka yol gösterici aramak gaflettir, dalalettir, cehalettir.”
Gerçek bir Ata sözü!
Liderlik ve Sorumluluk
Süleyman Demirel’in anlattığı şu anı da liderlik konusunda önemli bir ders niteliğinde:
“39 yaşında başbakan oldum. Ana muhalefet lideri İsmet İnönü idi. Yeminle söylüyorum, onunla görüşmeye giderken dizlerim titrerdi. Ben alt tarafı Çoban Sülü… O ise Garp Cephesi kumandanı, Cumhuriyet’in ikinci adamıydı.”
Seçimlerden %50 oy alarak başbakan olan Demirel, meclisin ilk günü İsmet İnönü ile karşılaşır. İnönü, kendisine sorar:
- “Meclisin kaç merdiveni var, Süleyman biliyor musun?”
Demirel şaşırır, cevap veremez. Ancak birkaç gün sonra İnönü’nün yanına gidip kulağına eğilerek:
- “Efendim, meclisin 220 merdiveni var!” der.
İnönü gülümser:
- “Kime saydırdın?”
Demirel:
- “Bizzat ben saydım efendim!”
Bunun üzerine İnönü, tarihi bir söz söyler:
“Bak Süleyman, lider odur ki zor işlerle uğraşsın. Lider, basit işleri kendi yapmaz. Bak mesela ben meclisin kaç merdiveni olduğunu bilmiyordum. Sana saydırdım…”
İşte bu da başka bir büyüğümüzden önemli bir nasihat!
Geçmişten ders almayanlar için
Seksenli yıllarda, Berlin Olimpiyat Stadyumu’nda gerçekleşen bir Frank Zappa konserinden bir anekdot paylaşayım:
Konser saati gelmiş olmasına rağmen Zappa ortada yoktur. Saatler geçtikten sonra nihayet sahneye çıkar ve seyirciye Nazi selamı vererek “Heil Hitler!” diye bağırır. İlk başta stadyumda sessizlik olur. Sonrasında bir kısım seyirci karşılık verir. Zappa birkaç kez daha tekrarlar ve stadyumun yarıya yakını ona eşlik eder.
Tam o anda Zappa sahnede sessizliği bozarak der ki:
“Eyyy Almanlar, gördüğüm kadarıyla siz hâlâ akıllanmamışsınız. Konser yok!”
Arkasını dönüp sahneden ayrılır.
Geçmişinden ders almayan bir millete kendi yöntemince tokat gibi bir ders verir. Anlayana büyük bir mesaj!
Son Söz: Saygı ve Gelecek
Ne doğruluk kaldı ne de çalışkanlık… Hiç olmazsa şu söz aklımızda kalsın:
“Küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak.”
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe yürümekten asla vazgeçmeyelim!
Sevgili dostlar,
İyilikle, sağlıkla ve mutlulukla kalın.
