Necati Karatuluk yazdı
MHP’yi anlamak çok zor, Anlatmak daha zor, Yorumlamak ise imkansız…
Kurucu liderimiz Başbuğ Alparslan Türkeş İstanbul Taksim Meydanı’nda Nazım Hikmet’ten şiir okuması ile başlayan, hiç ihtiyaç olmadığı halde DYP, SHP hükümeti ve verdiği güven oyu ile devam eden MHP’nin ılımlı ve barışı hakim kılmak isteyen ülkücü görüşün yansımaları şaşırtmaya devam ediyor. DEM grubunu ziyaret ederek el sıkışmasının yankıları daha sıcaklığını korurken Apo’nun PKK’yı lağvettiğini, silahları bırak çağrısı yapmasını istemek başta Amerika’yı, DEM’lileri, terörden beslenen yazarları adeta şok etti.
Devlet Bey’in söylediğini herkes istediği gibi yorumlayabilir. Camiayı yakinen tanıyan birisi olarak Devlet Bey, MHP’yi şiddetten uzak tutuyor ve terörden beslenmediğini söylüyor. ABD ve FETÖ’cülerin kurduğu yakın zamanda kurulan kumpasları nasıl bozduysa bu hamle ile yine haklı çıkacaktır.
Gelelim ip atma olayına… CHP ve İP-DEM’in oylarıyla meclise giren Fatma Kurtulan’ın dönüp de bizim oylarımızla meclis geldiniz dediği İyi Parti’ye ip atmak da hiç yakışmadı.
Yılların tecrübesi gönderin o ipi bekliyorum diyerek hem PKK’nın hem de İP Partisi’nin iplerini eline almasıdır.
Herkes her şeyi söyleyebilir. Devlet Bey’in bu açıklamalarından sonra Kahraman Kazan’daki terör saldırısı da tesadüf değildir.
Ülkücü camianın tüm fertleri sonuna kadar liderine güveniyor.
Gün fitne günü değildir. Diyorlar Her terör olayında canı yanan bu aziz milletin daha fazla teröre tahammülü yoktur. Ve bu olaylarda birçok mağduru, gazisi, şehidi olan bir hareketin
Bakanını,
İl başkanını,
İlçe başkanını,
Belediye başkanını, teröre şehit veren bir camianın artık iktidarını kimse engellemeli. Ne Rusya ne Çin her şey Türk ve Türkiye için yaşamalı.
Ülke çapında yapılan analizlere ben de katılıyorum:
1 – PKK yemi yuttu. Ben Öcalan’ı tanımıyorum mesajı verdi.
2 – PKK Kürt halkına, ‘Sizin tek muhatabınız benim, silaha mahkumsunuz’ dedi.
3 – Devlet bundan sonraki süreci Kürt halkı ile el ele yürüyecek.
4 – Bundan sonrası tufan. PKK artık yok hükmünde…
İnsanlık nereye gidiyor?
İnsanlığın zor günlerden geçtiği, kimsenin kimseye tahammülünün kalmadığı günlerden geçmekteyiz.
Ülkelerin ülkeye kan kusturduğu, yangın yerine dönen dünyanın çıkarların ön planda olduğu, sistem savaşlarının tam ortasındayız.
Kadınlara uygulanan şiddetlerin tavan yaptığı, yeni doğan çocukların ölüme terk edildiği, kısacası insanlık dışı uygulamaların hakim olduğu 2024 yılının son aylarında insanlık nereye gidiyor?
İsrail denen kan emici, işgalci ülkenin tüm Orta Doğu’yu hedef alması ‘İnsanlık öldü mü?’ dedirtiyor.
Din, dil, ırk ayrımı yapılmadan lanet okunduğu günler bitecek mi? İnsanların bu kabuslarının yerine akli selim yaşanılacak günler de yakındır.
Gelelim Urla’nın analizine
Urla’ya rekor oyla başkan seçilen Selçuk Balkan’dan hizmet atakları başladı. Geç olmakla beraber Urlalıları rahatlatacak kararlar alındığını biliyoruz. Estetik görünümden, yöresel hizmetler de beklediğimiz, daha önce de yazdığımız gibi Selçuk Balkan Urla’yı tanıyor, biliyor.
Adaylığı açıklanmasıyla Urlalılar buna çok sevindi en çok da belediyenin içinden birisi olması insanları sevindirdi. Beklenti çok yüksekti, hizmetlerde bir kıpırdama başladı. Tüm olanaklar arttı, mahalleleri köyleri tek tek ziyaret etti, muhtarlarla ciddi bir koordinasyon kurdu. Şimdilik iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Günay hızlı başladı
Güzelbahçe’de Mustafa Günay’ın adi Urla için çok geçmişti, hatta son dakikaya kadar Urla’ya aday olacak denilirken, başkan yardımcılığını yaptığı Güzelbahçe Belediyesi’ne başkan adayı oldu ve rekor oyla başkanlık koltuğuna oturdu.
Belediyeyi ve ilçeyi bildiğinden çok erken kolları sıvadı. Hizmetlerine erkenden başlayarak kalıcı çözümleriyle Yarımada’da adından sıkça söz ettiriyor. Ankara’ya yaptığı tüm ziyaretlerinde, gelişmiş kişisel ilişkileri ve kıvrak zekasıyla ilçesi için çok ciddi işlere imzalar atmaya devam ediyor.
Denizli’yi Çeşme bağrına bastı
Lal Denizli Hanım da Çeşme’de iyi niyetiyle samimiyetiyle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Lal Hanım’ın da Urla için adı geçiyordu. Kısa zamanda belediyecilikten gelmese de Çeşme’de konulara hakim olması ve hanımefendi kişiliğiyle ilçeye kendini kabul ettirmiş görünüyor.
Yukarıda bahsedilen Urla, Güzelbahçe ve Çeşme başkanları, ilçe örgütleriyle gayet uyumlu. Bu üç ilçe de CHP’nin kesin kazanacağı ilçelerdi ki sürpriz de olmadı.
Şapkalar öne konulmalı
Cumhur ittifakı açısından sonuçlar iyi tahlil edilmeli. Edilmeli ki bir sonraki secimde neler olur biliriz. Urla diğer Cumhur ittifakı adayı MHP’ye bırakılsaydı sonuç çok daha farklı olabilirdi. Bu artık açık açık belli. AK Parti Urla’da kendini anlatmakta zorluk çekiyor. Ülke genelindeki sıkıntılar ilçeye yansıyor. Büyükşehir Belediye adayı Hamza Dağ’ın olumlu çıkışı Urla’ya hiç yansımadı.
Ama Cumhur ittifakının diğer ortağı MHP daha dinamik ve organize durdu. Urla’da bu seçimde Av. Efe Demirciefe de adından söz ettirdi. Diyaloga açık, insanımızı dinleyen ve çözüm odaklı olması büyük ilgi çekti. Kazanamadı ama bir sonraki seçimlerde sansı daha yüksek olacaktır. Bence Av. Efe Demirciefe’yi takip edelim.
Yine komsumuz Çeşme’de Cumhur ittifakı MHP’nin adayı Esat Tanık. Kim ya da kimler düşündü ise tam isabet. Esat Tanık siyasetçi bir aile, Çeşmeli, sporcu, güler yüzlü, yenilikçi ve ilçeyi iyi biliyor. Propaganda döneminde nezaketi ile Çeşme’nin çok takdirini kazandı. Esat Tanık’ı takip etmekte fayda var. Çünkü artık Yarımada siyasetinde olur öyle ya da böyle…
Seçimler bitti hizmet zamanı diyerek Urla’da güzelliklerin uyumun ve hizmetlerin daha da yukarıda olacağın düşünüyorum.
Mahalle muhtarlarımız da hizmetlerine kaldığı yerden devam ediyorlar. Beklenti yüksek onlar da Urla için aktif olmaya devam ediyor.
Urla’da alkış alanlar:
Acil ihtiyaçlardan olan ATM getirenler. (Her mahallemiz istemekte) Özbek Gülbahce, Garaj bölgesi… Hadi bir gayret…
Alkollü sürücüleri affetmeyen trafik personeli Mahmut Sağlam.
Belediye personelleri her taşkında, kazıda, yapıda taş başında Mehmet Emin Bozhan…
Tüm şehitlerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum.
