Kent Senato ve Konseyleri

Yazar :

MERHABA

Dünyanın ucunda bir gül açılmış

Efil efil esen yele merhaba

Karanlığın sonu bir ulu şafak

Sarp kayadan geçen yola merhaba

Gün be gün yüreğim ulu yalımda

Engel tuzak kurmuş, bekler yolumda

Zulümlerde işkencede ölümde

Bükülmeyen güce kola merhaba

Acıda kahırda çekmiş geliyor

Güneşten boşanmış kopmuş geliyor

Bir ışık selidir sökmüş geliyor

Nazım Usta, ulu sele merhaba

Alınacak Anadolu’nun öcü

Yerde kalmayacak çekilen acı

Açıldı geliyor şafağın ucu

Şu doğdu doğacak güne merhaba

Selam olsun dört bir yana merhaba

Akan kana düşen cana merhaba

Hesap sorulacak güne merhaba

Türkünü söyleyen dile merhaba

Sevgili okurlar merhaba.

Sevgili ağabeyim Mustafa Özbesler’in uzun zamandan beri beni yönlendirmesi sonucunda Urla Haber internet sitesinde köşe yazmaya karar verdim. İlk yazıma da en sevdiğim şarkılardan biri olan ‘Merhaba’ şarkısının sözlerini alarak başlamayı uygun buldum.

Bu şarkı sözleri beni her zaman umutlandırmış ve umutsuz durumlarda bile hareket etme enerjisi vermiştir. Aslında Gazi Mustafa Kemal’in dediği gibi; ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.’

Bu enerji ve coşkuyla ilerleyen süreçte çeşitli alanlardaki görüş ve önerilerimi sizlerle bu alanda paylaşmaya çalışacağım.

İlk yazımın konusu kent senato ve konseyleri olacak.

Şehir, kent, senato, parlamento ve benzeri kavramlar ve elbette demokrasi kökeni eski Yunan medeniyetine dayanan kavramlardır. Aslında kent kavramı Mezopotamya uygarlıklarına kadar ulaşsa da modern anlamda kent kavramının eski Yunan’dan itibaren literatüre yerleştiğini görüyoruz.

Demokrasinin ilk göründüğü alan olarak kabul edilen 1215 yılı Magna Carta Libertatum olarak adlandırılan bildiri İngiliz Kralı John tarafından yayımlanmış ancak kralın sadece bazı yetkileri konusunda büyük toprak sahiplerine karşı verdiği tavizleri içermektedir. Özünde bir demokrasi belgesi olarak adlandırılsa da aslında bu bildiri ile sıradan vatandaşın hayatında önemli haklar elde edilmemiştir.

Batıda ekonomik ve sosyal gelişmeyi körükleyen coğrafi keşifler, bunu izleyen rönesans ve reform hareketleri ve sonrasında gerçekleşen Fransız devrimi, beraberinde emek-sermaye çatışmasından kaynaklanan sosyo-ekonomik hareketler neticesinde ekonomik ve sosyal hayata katılım artmış, bunun ivmesiyle siyasi yaşama katılma ve siyasi bilinçlenme neticesinde siyasal haklar ve insan hakları kavramları gündelik hayatta daha fazla yer tutmaya başlamıştır.

Siyasal yaşamın hareketlenmesi ile birlikte bilinçlenen yurttaşta siyasal iktidarı denetleme ihtiyacı doğmuştur. Bu ihtiyacın karşılanması yolları olarak ilk başlarda siyasi partiler ve siyaset kurumu kullanılmış ise de modern hayatın gelişimiyle halkın siyasi yapılar olmadan da devleti denetleme ihtiyacı nedeniyle batıda NGO (Non-governmental organization) Türkçemizde ise sivil toplum örgütü olarak adlandırılan yapılar ortaya çıkmaya başlamıştır.

Batıdaki örneklerinde devlet dışı yapılarla başlayan sivil toplum kuruluşlarının, ülkemizde demokrasinin çok köklü bir geçmişe sahip olmaması ve bir sivil toplum geleneğimizin henüz yeterince kökleşmemesi nedeniyle, ilerici siyasi yapılar ve ilerici siyasetçiler tarafından kurulması teşvik edilmiştir. 1996 yılında İstanbul’da toplanan Habitat Konferansı ülkemizde sivil toplumun kendini hissettirdiği ilk ve en büyük organizasyondur. Urla’yı temsilen katıldığımız toplantıda ben ve sevgili dostlarım Ferhan Erim ve Serkan Güçlü demokrasinin güçlenmesinde yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri başlıklı bildirimizi de Urla halkı adına sunma olanağı bulmuştuk.

Urla Kent Senatosu 23 Nisan 1997 tarihinde Urla Belediyesi öncülüğünde Urla Belediyesi Meclis üyeleri, İl Genel Meclisi üyeleri, muhtarlar, önceki dönemlerde görev yapan belediye başkanları, belediye gençlik, kadın ve çocuk meclisleri sendika, dernek, kooperatif ve benzeri sivil toplum örgütleri, kamu kurum ve kuruluş temsilcileri, siyasi parti ve yerel basın temsilcilerinin katılımı ile kurulmuştur.

Urla Belediyesi öncülüğünde kurulan çok geniş bir tabana yayılan sivil toplum kuruluşu tüm bileşenlerinin katılımı ile önce kendi çalışma esaslarını belirleyen tüzüğü hazırlamıştır.

Urla Kent Senatosu’nun en önemli özelliği Türkiye’de sivil inisiyatif ile kurulan ilk kent senatosu örneklerinden biri olmasıdır. Urla örneği ile birlikte Aliağa, Karşıyaka ve Dikili’de kurulan kent senatolarını da bu kapsamda hatırlamakta fayda olacaktır.

Dönemin İçişleri Bakanlığı tarafından 2006 yılında yayımlanan yönetmelik ile de kent konsey ve senatoları yasal zemine kavuşmuştur.

Urla Kent Senatosu kuruluş amacı olarak

-kentin öncelikli sorunlarını belirlemek, bu sorunlar konusunda kentteki tüm kentlilerin görüş ve çözüm önerilerini almak;

-Yerel yönetimleri en geniş biçimde halkın denetimine açmak, öneri ve eleştiri mekanizmasını yaygınlaştırarak, demokrasinin içselleştirilmesi ve halkın idareyi denetlemesini sağlamak;

-Yerel yönetimin çalışma ve yerel sorunlar karşısında, halkın bilgi düzeyi ve duyarlılığını artırmak;

-Kent ile ilgili haberleri, belediye çalışmalarını ve planlanan yatırımları duyurmak, tartışılmasını sağlamak;

-Halkı sadece sorunlardan yakınan konumdan çıkararak, sorunların tespiti ve çözüm üretimi konusunda etkin kılmayı hedeflemiştir.

Urla Kent Senatosu’nun kuruluşu sırasında Urla Belediye Başkanı olan Bülent Baratalı ve Prof. Dr. Aycıl Kayalı tarafından bir sonraki aşama olarak 19 Mayıs 2003 tarihinde Halk Senatosu ve Halka Açık Bütçe Uygulaması isimli çalışma kamuoyu ile paylaşılmıştır.

Her iki eser, kent senatosu tüzüğü ve halka açık bütçe uygulaması bildirisi, akademik bir bakış açısı yanında gündelik hayatta yerel yönetimlerde karşılaşılan sorunlar ve bu sorunların çözümüne halkın katkısını hedeflemesi açısından alanlarında ilk eserlerdir. Urla Kent senatosu örneği de alanında modern çağda ülkemizde kurulan ilk örnektir. Kendinden sonra kurulan senatolara ve çıkarılan yönetmeliklere önemli bir ilham kaynağı olmuştur.

Kent senatoları ve günümüzde kullanılan tanımı ile kent konseyleri kenti idare edenlerin bir kısım hak ve yetkilerini kullanmaktan kentliler lehine feragat etmeleri düşüncesi üzerine şekillenmiştir.

Demokrasinin dayandığı eski Yunan medeniyetinde de nüfusun görece az olduğu dönemde kente ilişkin tüm kararlar tüm yurttaşların oyu ile alınmakta ise de nüfusun arttığı dönemlerde bu sistemin fiili uygulamasında yaşanan zorluklar nedeniyle temsilciler seçilmesi yoluna gidilmiş ve doğrudan demokrasiden temsili demokrasi sistemine geçiş yapılmıştır.

Urla Kent Konseyi Urla’da bulunan siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, dernek ve vakıflar, kültür ve sanat toplulukları, spor kulüpleri ve benzeri yapıların kendi içlerinden gönderdiği birer temsilcinin kendi kararı ile seçtiği on kişiden oluşmuştur. Yüzün üzerinde delegenin her biri kendi listesini oluşturmuş ve bu listelerdeki oyların toplanması sonucu bir yürütme kurulu ortaya çıkmıştır. Seçim yöntemine bakıldığında, uzun yıllardan beri siyasetin içinde olan ve takip eden biri olarak, bu kadar demokratik bir seçime hiç rastlamadığımı da açıkça ifade etmem gerekir.

Urla Kent Konseyi başkan ve 10 üyeden oluşan yürütme kurulunun yanında Urla Belediye Meclisi’nde bulunan komisyonların benzeri olan komisyonları da kurmuş ve herhangi bir sayı ile sınırlı olmaksızın ilgi duyanları bu komisyonlarda çalışmaya ve kent yaşamına katkı koymaya davet etmiştir.

Örnek vermek gerekirse Kültür ve Sanat Komisyonu ile Ekonomik, Kültürel Dış İlişkiler ve Hukuk Komisyonları yaklaşık 20-25 kişilik katılımlar ile toplanmakta ve beyin fırtınaları ile kentin sosyal, kültürel ve siyasal yaşamına katkı koyacak hedefler oluşturmaktadır.

Komisyonlarda yapılan çalışmalar proje aşamasına geldiğinde ortaya çıkacak olan projeler Kent Konseyi Yürütme Kurulu’na sunulacak ve hemen ertesinde gündeme alınmak üzere Urla Belediyesi’ne gönderilecektir.

Urla’nın sağlıklı kentleşmesine, önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde Urla Kent Konseyinde görev yapmamıza olanak vererek, katkı koymamıza destek sağlayan Urla Kent Konseyi’nin değerli tüm bileşenlerine ve değerli Urla halkına saygı ve sevgilerimi sunarım.

Bundan sonraki yazılarda kent ve yaşam alanında farklı konulara değinmeye çalışacağım.

Okurlarımıza sevgi ve saygıyla.

Kategori :
GenelaGündemaSiyaset

Comments

  • Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Urlaya faydalarınızın her alanda olduğu gibi kent konseyinde devam edeceğine inancım tam. Hayırlı olsun

    Yakup Demir 10 Eylül 2024 12:34 Yanıtla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir