Gülçin Vardarcı yazdı…
Değerli Urla Haber Gazetesi okuyucuları, bu yaşamda seçebilme özgürlüğümüz var ama seçmediklerimiz ya da seçemediklerimizin bizlerin hayatını nasıl derinden etkileyerek, bizleri nasıl bir girdapta yaşattığını da deneyimliyoruz.
Kimi insanlar Glütensiz gıdaları yemeği doktor tavsiyesine uyarak seçerler. Son zamanlarda ise Glütensiz Diyeti zorunlu olarak değil de kendi isteğiyle seçenlere rastlar olduk. Glütensiz yaşam bazı durumlarda hayat kurtarıcı olsa da pek çok yoksunlukları da beraberinde getirir.
Biliyor musunuz “Glüten” İngilizce’de yapıştırıcı yani ‘glue’ kelimesinden türemiştir. Eşimin anlattığına göre çocukken kendi uçurtmalarını kendileri yaptıklarında, yapıştırıcı olarak un ve su kullanırlarmış. Unun içindeki Glüten öyle bir şey ki varsayalım yere atsanız ayakkabınıza yapışır. Glüten ince bağırsak çeperine yapışır ve bağırsak duvarını geçirgen hale getirir. Aynı zamanda Glüten bir proteindir. Eğer herhangi bir rahatsızlığınız olmadığı halde, modaya uyup, Glütensiz diyet yapmayı seçenlerden biri iseniz, yeniden düşünmenizi öneririm, çünkü istemeden bünyeniz zarar görebilir. Aman dikkat lifli gıda alımının azalması vücutta çeşitli fonksiyon bozukluklarına sebep olabilir.
Glütensiz Diyet modası Jessica Alba ve Victoria Beckham’ın glüteni diyet programlarından çıkartması ile dünya gündemine oturdu. Çünkü onlar glütenli gıdalar tükettiklerinde istemeden gaz, şişkinlik ve metabolik rahatsızlıklar hissediyorlarmış ve olmak istedikleri vücut formunda olamıyorlarmış. Ama sadece moda diye bilinçsizce yapılan Glütensiz diyet inanın faydadan çok zarar verir.
Uzmanlar uyarıyorlar, gerçekten de Glütensiz diyet, şişkinliği geçirip bel çevresinde azalmaya neden olabilir, insan belki daha güzel görünebilir ancak glütensiz gıdalar bazı vitamin ve minerallerden eksik ürünler de olabilir. Kimi zaman Glütensiz bir diyet yani buğday, arpa, çavdar yememek pek çok sağlık yararı da sağlayabilir. Sindirim semptomlarını azaltabilir, iltihabı hafifletebilir enerjiyi yükseltebilir kilo kaybına yardımcı olabilir, ancak eğer çölyak, otizm ve Glüten intoleransı sıkıntınız yoksa uzun vadede nasıl bir fayda sağlayacağı henüz tam olarak bilinmiyor. Kilo vermek adına ekmeği, makarnayı diyetimizden çıkarırsak zaten otomatik olarak kilo vermez miyiz? Eğer sürekli olarak karın bölgemizde şişkinlik hissediyorsak Glütene duyarlı olma ihtimalimizi kontrol ettirmeliyiz. Çölyak -dışı glüten duyarlılığına sahip olabiliriz. Uzmanlardan fabrikaların unlara bromür ilave ettiği söylemlerini duyuyoruz, unlu gıdalar tüketildiğinde belki glütene değil de vücudumuz diğer katkı maddelerine de tepki vermiş olabilir. Glütensiz gıda temini çok zor ve kısıtlı maalesef, hele bir öğrenci iseniz ve arkadaşınızın yanında kendi kurabiyenizi yerseniz ve onunla paylaşmazsanız bu süreklilik arz eden durum sizi sosyal olarak yalnızlığa da sürükler. Diyelim ki Paylaştınız ve de yanınızda başka glütensiz kurabiyeniz de yok o durumda da sizin için de yenisini bulmak imkansız olabilir. Aç kalırsınız. Tam bir ikilem.
Bizler Urla Doğal Sofra olarak 2023 Enginar Günleri etkinliği yaptığımızda, benim ikram ettiğim enginarlı börekten bazı arkadaşlarım glütenli olduğu için yiyememişlerdi ve ben de hem kendi adıma hem de onlar için çok üzülmüştüm, aynı tarifi glütensiz unla yapmak aklıma gelmediği için utanmıştım. Artık eve gelecek misafirlerimize bile yiyecek tercihlerini sormak durumunda kaldığımız bir dönemde yaşıyoruz. Geçenlerde benim gibi İzmir Özel Türk Lisesi Mezunu olan, çok değer verdiğim Urlalı kişisel gelişim uzmanı ve köşe yazarı olup, yazdıklarını kitaplaştıran nadide insanlardan biri olan ve oğlum Cem’in çok değer verdiği sevgili Nuray Çetingöz, evine gelen misafirin Glütensiz diyet yaptığını öğrendiği için ona özel olarak hazırladığı enfes ikramı benimle paylaştı. Ben de onun izniyle bu jestini sizlere yazmamın böylesi bir acil durumda çok işe yarayacağını düşünüyorum.
Kabak şahanesi
Malzemeler:
2 su bardağı pirinç
3 su bardağı süt
2 orta boy kabak
1 orta boy kuru soğan
1 yumurta
1 fincan zeytinyağı
dereotu
kuru nane
karabiber
tuz
Yapılışı:
Pirinci derin bir kasede yıkayıp süzelim, üzerine rendelemiş kabak ve kuru soğanı ekleyelim.(suyu sıkılmayacak)
Diğer malzemeleri ekledikten sonra iyice karıştırıp orta boy fırın kabına yayalım.
Fazla bastırmadan düz bir görüntü elde edelim.
Üzerine 3 bardak sütü yavaş yavaş gezdirerek dökelim.
200 derecede üzeri kızarıncaya dek yaklaşık 45- 50 dakika pişirelim .
Limon suyu ile servis edilip yenilmesi tavsiye edilir
Afiyet olsun
Sevgimle
Nuray Çetingöz
